Toplumun yetersizliği olanlara yönelik tutumların onların yaşamlarını sürdürmeleri toplumla uyumlu olmaları ve duygusal anlamda kendilerini değerli ya da değersiz görmeleri çevredekilerle olan sosyal etkileşimlerin niteliğine göre belirlenir. Engelli bireyler çevreleriyle olan etkileşimde kabul edildikleri ve varlıklarının onaylandığı yönünde onay alırlarsa kendilerini diğerleri gibi toplumun bir üyesi gibi görürler.
Toplum olarak özürlülerle birlikte olma ve iletişim kurma deneyimimiz azdır. Bu deneyim azlığı, büyük ölçüde özürlülerin toplumsal alanlarda (sokakta, okulda, işyerinde… vb) yeterince yer alamamalarından kaynaklanmaktadır. Binaların özürlü bireylere uygun olmaması, bilgilerin özürlülerin yararlanacağı şekilde sunulmaması, özürlüler ile ilgili olumsuz düşünce ve tutumlar gibi toplumsal engeller, özürlülerin özürlü olmayanlarla aynı fırsatları elde etmesini zorlaştırmaktadır. Çoğu özürlü birey, yalnızca özrüyle tanımlanma, görmezden gelinme, acınma, dışlanma gibi tavırlara maruz kalmaktadır. Özürlülüğün, özürlülerin pek çok özelliğinden yalnızca biri olduğu akıldan çıkarılmamalıdır. Dünyayı özürlü bireyler için de yaşanabilir kılmak için özürlü olmayan bireylerin de çaba göstermesi gerekmektedir. Bunun yolu da onları tanımaktan ve onların yaşadıklarını anlamaya çalışmaktan geçmektedir.
Dikkat Edilmesi Gereken Temel Hususlar;
Diğer Insanlara Nasıl Davranıyorsanız Özürlü Bireye de Öyle Davranın
Özürlü birey ile iletişimde temel kıstas, özürlü bireyi kendine özgü kişiliğe sahip, kendi kararlarını kendisi verebilen biri olarak görmektir. Onlar yalnızca özel durumlarından dolayı farklı ihtiyaçları olan insanlardır ve iletişim sırasında dikkat edilmesi gereken bazı hususlar vardır. Bu ihtiyaçlar dışında diğer tüm insanlar gibi saygı görmek, dikkate alınmak isterler. Bu nedenle iletişim sırasında diğer insanlara nasıl davranıyorsanız özürlü bireye de öyle davranın. Durumları nedeni ile gösterilen aşırı ilgi ya da görmezden gelme, onları olumsuz
etkiler
Yardım Etmeden Önce İzin İsteyin
Bir insanın özürlü olması, mutlaka yardıma ihtiyacı olduğu anlamına gelmez. Şartlar uygun olduğunda özürlü bireyler kendi işlerini kendileri yapabilirler. Ancak özürlü bireyin yardıma ihtiyacı olduğuna eminseniz yardım etmeyi teklif edin.
Fiziksel Temas Konusunda Dikkatli Olun
Bazı özürlü bireyler denge için kollarından destek alırlar. Onları kollarından kavramak (amacınız yardım etmek olsa bile) dengelerini bozabilir. Özürlü bireyin başına, tekerlekli sandalyesine, koltuk değneklerine dokunmamaya özen gösterin. Özürlü bireyler, kullandıkları yardımcı araçları kendilerinin bir parçası olarak görürler. Yardım ederken özürlü bireyden sizi yönlendirmesini isteyin.
Konuşurken Özürlü Bireye Yönelin
Daima özürlü bireye yönelerek konuşun. Ona eşlik eden kişiye, yardımcısına ya da işaret dili tercümanına değil, özürlü bireye bakarak konuşun
Kelimeleri Özenle Seçin
Özürlü birey bir özür grubunun temsilcisi gibi değil, kendine özgü karakteri ve kişiliği olan bir birey olarak görülmelidir. Bu nedenle özrü ile ilgili konuşurken kullandığınız ifadeler konusunda seçici olun. Acıma, küçümseme içeren ifadeler kullanmayın. Ancak çoğu özürlü 2 birey, samimi ve uygun şekilde sorulduğunda özrüyle ilgili soru sorulmasından rahatsız olmaz.
Dikkatle Dinleyin
Bazı özürlü bireylerin söylediklerini anlamanız zaman alabilir. Kendilerini ifade etmeleri için
bekleyin. Özürlü bireyin söylediklerini anlamadığınızda anlamış gibi
davranmayın, söylediklerini yinelemesini isteyin.
Önyargıyla Yaklaşmayın
Özürlü bireyler neyi yapıp yapamayacaklarına en iyi kendileri karar verebilirler. Herhangi bir faaliyete katılıp katılamayacakları konusunda onlar adına karar vermeyin. Onların sınırlarını siz belirlemeyin.
Çocuk Gelişimi Uzmanı
Esin ÖZTÜRK YILDIZ