Yazılar
Webrazzi Arena’da sahneye çıkan girişimlerden Otsimo.com, otizmli bireyler ve ebeveynleri için ücretsiz, açık kaynaklı uygulamalar geliştiriyor.
Aldoru Gürdilek, Zafer Elcik ve Sercan Değirmenci tarafından hayata geçirilen Otsimo, otizmli bireylerin eğitimle daha rahat bir hayat sürdürebilmeleri için çözümler sunuyor. Gelişmekte ve az gelişmiş ülkelerde eğitimsizlik ve ödeneksizlik yüzünden iyileşemeyen otizmli bireylerin hayatını değiştirmek istiyor.
Hatırlatmak gerekirse kalıtımsal kökenli otizm, beynin gelişimini engelleyen bir hastalık ve kesin bir tedavisi bilinmiyor. Otsimo da bu noktada bilinen en iyi çözüm olan ‘eğitim’e odaklanıyor. Otizmli çocuklar ve aileleri için oyun ve eğitim uygulamaları geliştiriyor.
Sercan Değirmenci, Türkiye’de 352 bin otizmli çocuk olduğunu ve bunların sadece 21 binin eğitim aldığını paylaştı. Değirmenci’nin paylaştığı bilgiye göre otizmden muzdarip çocuk sayısı Türkiye’de kanserli hasta sayısının 3 katı kadar ve otizmlilerin eğitimi için ciddi bir ücret ödemek gerekiyor.
Sosyal fayda odaklı Otsimo, aileleri ‘kendin öğret’ (self teaching) sistemiyle harekete geçmeye ve aktif rol almaya davet ediyor. Abonelik modeli ile çalışan uygulama daha fazla analitik bilgiler isteyen eebeveynler için düşük ücretler talep ederek masraflarını karşılamayı amaçlıyor.
Açık kaynaklı ve ücretsiz olarak uygulamalar geliştiren Otsimo.com‘a oyun veya eğitim materyali ekleyerek de destek olabilirsiniz.
Kaynak : Webrazzi
Samsung’dan otizmli bireyler için anlamlı uygulama
Bursa Rehabilitasyon Merkezleri, Çocuk Psikolojisi, Otizm, Rehabilitasyon MerkeziSamsung, otizmli çocukların hayatlarını iyileştirmek amacıyla geliştirdiği yeni uygulaması Look At Me‘yi tanıttı. Uygulama, otizmli çocukların iletişim becerilerini geliştirerek, çevreleri ile daha sağlıklı iletişim kurmalarına yardımcı olmayı amaçlıyor.
Otizmli çocukların genellikle insanlarla göz teması kurma konusunda zorlandıkları biliniyor. Bu da ileride otizmli bireylerin sosyal yaşamlarını etkileyebilecek bir sorun olarak öne çıkıyor. Araştırmalara göre, otizmli çocuklar akıllı cihazlarla etkileşimden hoşlanıyor. Samsung da bu verilerden hareketle, Seul Ulusal Üniversitesi ve Yonsei Üniversitesi profesörleriyle bir araya gelerek, “Look At Me” uygulamasını geliştirdi. Uygulamanın gelişim sürecinde, 20 çocuk üzerinde 8 hafta boyunca süren ortak bir klinik çalışma gerçekleştirdi.
Uygulamayı kullanan çocuklar, cihazın kamera fonksiyonu aracılığıyla karşılarındaki kişinin duygu durumunu anlayabiliyor ve yüzleri hatırlayabiliyor. Uygulamada bulunan yedi farklı eğlenceli ve etkileşimli görev çocukların ilgisini canlı tutarken, uygulamaya yerleştirilen ödül-puan sistemi ile sesli ve görsel efektler çocukların motivasyonunu artırıyor. Her bir görev, gün içinde yaklaşık 15-20 dakikada tamamlanabiliyor.
Uygulamayı değerlendiren Yonsei Üniversitesi’nden Profesör Kyong-Mee Chung, araştırmaya katılan çocukların yüzde 60’ının göz teması konusunda iyileşme kaydettiğini dile getirdi. Chung, uygulama sayesinde otizmli çocukların mutluluk, şaşkınlık ve korku gibi farklı duygulara ilişkin algı ve ifadelerini geliştirme fırsatı bulacağını belirtti.
Galaxy S5, Galaxy S4, Galaxy S3, Galaxy Note 4, Galaxy Note 3, Galaxy Note 2, Galaxy Zoom 2, Galaxy Zoom ve Galaxy Tab S model akıllı cihazlarla uyumlu olan Look At Me uygulamasını Google Play’denindirebilirsiniz.
Otizmli çocuklar için hazırlanan “Tohum” iPad uygulaması ücretsiz olarak Apple Store’da!
Bursa Rehabilitasyon Merkezleri, Genel, Hayat Özel Eğitim, Otizm, Rehabilitasyon MerkeziBursa Rehabilitasyon Merkezleri arasında azımsanmayacak kadar fazla otistik çocuğumuz var. Ülke genelinde de bu durum değişmiyor. Otizm ile ilgili kaynaklardan bazılarınız sizler için derledik..
Otizm, sosyal ve iletişim becerilerinin oluşmasını olumsuz yönde etkileyen bir gelişim bozukluğudur. Otizm genellikle yaşamın ilk 2 yılında ortaya çıkar. Otistik çocuklar genelde öğrenme zorluğu çekerler. Otistik çocukların büyük bir kısmında farklı seviyelerde zeka geriliği görülse de, zeka seviyeleri normal otistik çocuklar da vardır. Ancak genel zeka seviyeleri ne olursa olsun, otistik çocuklar çevrelerindeki dünyayı algılamakta ortak bir zorluk çekerler
Bir annenin doğum sonrası çocuğunun (tüm özür grupları dahil olmak üzere) özürlü olma oranı %2’dir; otistik olması oranı ise %0.5′tir (eskiden bu oran 4/10.000 olarak değerlendirilirdi). Bir otistik çocuktan sonra, ikinci çocukta otizmin ortaya çıkması riski %3 tür. Otizm erkek çocuklarda kız çocuklarından 4 kat daha fazla görünmektedir. Her çocuktaki otistik belirtiler ve bunların seviyesi farklılık gösterebilir, bu nedenle otizmin seviyelerini kategorize etmek güçtür. Ayrıca, Asperger Sendromu ve Rett Sendromu olarak bilinen otizm formları da bulunmaktadır.
Çocuğunuz neden farklı davranıyor? Otistik olabilir mi? Her “tuhaf hareket eden çocuk” otistik midir?
Her çocuğun sosyal etkileşim ve iletişim becerileri aynı hızda ve aynı düzeyde gelişmeyebilir. Bu süreçte çocuğun mizacı, zihinsel ve fiziksel gelişimi, çevreden gelen sosyal uyaranların yoğunluğu ve uygunluğu gibi birçok etken rol oynar. Bu etkileşim sonucunda kimi çocuklar yaşıtlarının çoğundan “farklı” ya da “tuhaf” olarak nitelenen ilişki tarzları ya da ilgi alanlarına sahip olabilirler. Elbette her “farklı” ya da “tuhaf” olan otistik değildir. Ancak çalışmalar ebeveynlerin, özellikle de annelerin “yolunda gitmeyen birşeyler var” hissinin % 80 olasılıkla doğru olduğunu göstermekte. Anne-babalar çocuklarındaki farklılığın onun zihinsel ya da bedensel gelişimini olumsuz etkilediğini, sosyal veya akademik alanlarda zorlanmasına neden olduğunu düşünüyorlarsa bir uzman görüşü almaları yerinde olur.
Gelişim basamaklarına dikkat…
İnsan yavrusu iletişim kurma ve sosyalleşme becerisi ve ihtiyacı ile doğar. Yaşamın daha ilk günlerinde bebek ile dış dünya arasında başlayan ilişki sürekli gelişir ve çeşitlenir. Sağlıklı gelişmekte olan 3 aylık bir bebek insan yüzüne ve sesine ilgi gösterir. 6 aylık bebek keyiflendiğini ya da rahatsız olduğunu yüzü ve bedeni ile ifade edebilir. 8-9. aylarda baş-baş yapabilir, el çırpabilir, heceleri tekrar ederek sesler çıkarabilir. 1 yaşında anne-baba diyebilir, işaret parmağı ile bir cismi gösterebilir, işaret edilen yere bakabilir. 2 yaşındaki bebek 2 kelimeli basit cümleler kurabilir, taklide dayalı oyunlar oynayabilir. Otistik bozuklukta bu gelişim basamaklarında aksama gözlenir. Bebek bu becerilerden bazılarını hiç geliştirememiş olabileceği gibi kimi durumlarda kazanılan becerilerde gerileme, kayıp gerçekleşebilir. Bebeğiniz 6 aylık olduğu halde sizi tanımıyor, gülümsemiyorsa; 1 yaşını geçtiği halde işaret ile göstermiyor, ce-e, fışfış kayıkçı gibi oyunları oynamıyor, anlamlı 1-2 kelime söylemiyor, adı ile seslenildiğinde bakmıyor, göz teması kurmuyorsa; 2 yaşını geçtiği halde oyuncaklarla amaca uygun şekilde (oyuncak bebeğe yemek yedirir gibi, uçağı uçurur gibi), taklide ve kurmacaya dayalı oyun oynamıyor, çevresinde olup bitenle ilgisiz görünüyor, bir ilişki ihtiyacı göstermiyorsa gelişim basamaklarında bir sorun yaşandığını düşünmek gerekir. Otistik bozukluğu olan çocuklarda bu gelişimsel aksamaya ek olarak anlamsız el çırpma, sallanma, dönme gibi tekrarlayıcı hareketler de gözlenebilir. Sık rastlanan belirtiler arasında gündelik rutinlerine katı biçimde bağlı olma, değişikliğe aşırı tepki gösterme, dokunma, ses, acı gibi duyusal uyaranlara çok az ya da çok fazla yanıt verme sebepsiz gülme ve ağlama, kendi ellerini arka arkaya motor hareketlerle tekrar ettirme sayılabilir. Bu belirtilerden herhangi birinin çocuklarında bulunduğunu düşünen anne-babaların zaman geçirmeden bir uzmana başvurması önemli. Böylece gelişimdeki sorun ve derecesi belirlenebilir, durumun otistik bozukluğa işaret edip etmediği saptanabilir ve uygun tedavi seçenekleri oluşturulabilir. Otizm Bursa..
Çocuk iletişim kurmakta zorlanıyorsa ya da bu gelişim süreci hiç başlamamışsa, akla gelecek diğer olasılıklar nedir?
Doğumsal sağırlık ya da işitme azlığı, dili algılama ve sözel anlatım bozukluğu olarak tanımlanan konuşma bozukluğu, ağır ve tekrarlayıcı epileptik nöbetler, zeka geriliği gibi bazı gelişimsel, psikiyatrik ya da nörolojik durumlar dikkate alınması gereken olasılıklardandır. Ayrıca çocuğun yeterli ve uygun sosyal uyaranlar içeren bir ortamda bulunup bulunmadığının da değerlendirilmesi gerekir.
Otistik çocukların, normal çocuklarla birlikte eğitim almaları (kaynaştırma eğitimi) önemli midir?
Bu sorunun çocukların hayatları üzerindeki yükünü hafifletmenin yollardan biri elbetteki onları sosyal hayatın olabildiğince içinde tutmak ve hakları olan eğitimi almalarını sağlamak. Bu açıdan kaynaştırma eğitiminin önemi büyük. Ancak otistik bozukluk tanısı almış bir çocuğun ilköğretimde ne tür bir programa dahil edileceği tıbbi olmaktan çok eğitsel bir karardır. Bu karar verilirken her bir çocuğun sorunun derecesi, zihinsel kapasitesi, güçlü ve zayıf yanları dikkate alınarak değerlendirilmesi ona en uygun seçeneğin oluşturulmasını kolaylaştırır. Bu süreçte okul, anne-baba ve çocuk psikiyatristinin işbirliği içinde olması gerekli.
Otizm genetik mi? Genetik değilse, çevre faktörleri ve beslenme alışkanlıkları ne kadar etkiliyor?
Otizmde kalıtımsal-genetik etkinin varlığını ortaya koyan çok sayıda çalışma var. Otistik çocukların kardeşlerinde otizm görülme oranı % 3- 8 arasında ki bu oran toplumdaki sıklığın oldukça üzerinde. Tek yumurta ikizlerinde ise bu oran % 60 – 90 arasında bildirilmekte. Otistik bozukluk tanısı almış çocukların ailelerinde içe kapanıklık, sosyal ilişkilerde güçlük ve dil gelişiminde sorunlar topluma kıyasla daha sık. Sorunun genetik temeline işaret eden bu bulgulara rağmen otizme neden olan mekanizma henüz tam olarak açıklığa kavuşturulmuş değil. Bazı genlerin etkisi üzerinde durulmakta ve bu alanda yoğun çalışmalar devam etmekte. Sosyal etkileşim ve iletişim işlevlerinde etkili olduğu düşünülen birden çok gen mevcut. Bunlardan herhangi birinde değil, birkaç gende birden var olan aksaklığın tabloyu oluşturduğu düşünülmekte.
Çevresel faktörlerin etkisi ise oldukça tartışmalı bir konu. Aşıların, besinlerdeki katkı maddelerinin, , ağır metallerin, kozmetik ürünlerin, etkisi üzerine çok söz söylenmekle birlikte böyle bir ilişkiyi gösteren bilimsel kanıt mevcut değildir
Tedavi ve eğitim yaklaşımları nasıl olmalıdır?
Tedavide amaçlanan, çocuğun yaşına uygun iletişim becerilerini geliştirmesini sağlamaktır. Bu amaçla sözel ve sözel olmayan iletişim becerilerini geliştirmeye yönelik özel eğitim programları, dil ve iletişim terapileri olabildiğince erken dönemde başlatılmalıdır. Ailenin, çocuğun iletişim tarzını kavramasına ve geliştirmesine yardımcı olacak eğitim ve destek sağlanmalıdır. Duyuların düzenlenmesine ve bedensel aktivitelere dayalı terapiler, dans ve müzik çalışmaları yararlı olabilmekte. Otizmle birlikte görülen davranış ve dikkat sorunları da yükü ağırlaştıran, eğitime uyumu ve katılımı bozabilen durumlar arasında. Bu sorunlara yönelik ilaç tedavilerinin olumlu etkilerini ortaya koyan çok sayıda bilimsel çalışma mevcut. Özetle erken tanı, zamanında ve uygun müdahale ve düzenli takip tedavi sonucunu etkileyen çok önemli faktörler.
Otizmin belirtilerini ve otizmli bireylerde görülen belirgin davranışları kısaca sıralayacak olursak;
- Otistiklerde, etkilenme dereceleri değişse de, aşağıdaki ortak belirtiler görülür;
- Sosyal ilişkilerde güçlük
- Konuşma güçlüğü
- Sessiz iletişimde zorlanma
- Oyun oynama ve hayal gücünü kullanmada zorlanma
- Değişikliklere karşı tepki ve direnç gösterme
Otizmin tipik özellikleri;
- Otistik Bir Çocuk,
- Başkalarına karşı ilgisizdir.
- Göz temasından kaçınır.
- Başkaları ile kendiliğinden iletişim kurmaz.
- İsteklerini bir yetişkinin ellerini kullanarak belirtir.
- Diğer çocuklarla oynamaz.
- Sürekli bir konu üzerinde konuşur.
- Sebepsiz şekilde ağlar, güler ve sebepsiz davranışlarda bulunur.
- Anlamsız sözleri üst üste tekrarlar.
- Nesneleri tutup sürekli döndürmekten hoşlanır.
- Değişikliklerden hoşlanmaz.
- Yaratıcılık gerektiren oyunları oynayamaz.
- Bazıları yaratıcılık gerektirmeyen bazı işleri oldukça hızlı ve iyi yapar.
Derleyen : Filiz AKDEMİR – Rehber Öğretmen
Özel Hayat Eğitim ve rehabilitasyon Merkezi
Kaynaklar;
Dr. Yankı Yazgan,
Dr. Beril Taşkın, ODER
Hakkımızda
Özel gereksinimi olan bireylerin kas, dil, bilişsel, sosyal ve günlük yaşam beceri alanlarında bağımsız düzeye gelebilmeleri için özel eğitim ilkeleri doğrultusunda, Devamı
Size Çok Yakınız
Şirinevler Mah. 1.Sk. No:641
(Ankara Yolu Üzeri) Yıldırım/BURSA
T : 0 555 986 07 99
0 224 342 32 80
F : 0 224 346 12 17
info@hayatozelegitim.com.tr
rehberlik@hayatozelegitim.com.tr
Çalışma Saatleri
Pazartesi – Cuma : 08.30 -18.00
Cumartesi : 08.30 – 12.30
Bursa`nın her mahallesine servisimiz bulunmaktadır.